Huzur, en sevdiğim.
Her sabah aynı sıcacık yataktan benimle birlikte çıkıyor. Kahvaltıda masamdan ayrılmıyor, işe giderken yanı başımda yol alıyor.
Peki ya sonra? Günün yoğunluğunu hissettiğim o ilk anda, sanki benden uzaklaşıyor. Sabahın büyüsü bir anda kayboluyor.
Ama zamanla anladım…
Beni terk eden o değilmiş; onu usulca yollayan benmişim.
Meğer, istersem hep benimle, hep içimdeymiş.
Huzur ya benmişim, ya değilmişim.
Bir yanıt yazın