• New York, New York

    New York, New York

    New York, uzun zamandır görmek ve keşfetmek istediğim bir şehirdi; nihayet Nisan ayında, Can ve Orçun ile birlikte bu hayali gerçeğe dönüştürdüm. Böyle heyecan duyduğum yerlere giderken genellikle her detayı önceden planlar, seyahate hazırlıklı olmayı tercih ederim. Ancak bu kez her şey farklıydı; yolculuğa yalnızca birkaç gün kala karar verdik ve uçuş ile otel rezervasyonunu…

  • Can ile Selanik’e Atatürk’e Yolculuk

    Can ile Selanik’e Atatürk’e Yolculuk

    Bazı yolculuklar vardır ki sadece turistik bir deneyim değil, aynı zamanda insanın kendi değerlerine ve duygularına dokunduğu bir keşfe dönüşür. Selanik’e ziyaretim de benim için tam olarak böyleydi. Planlı rotalar, uzun listeler yerine, kendiliğinden şekillenen bir yolculuktu. Ama bu yolculuğun en unutulmaz anı, Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret ettiğimiz o özel zamandı. Zamanlaması da bir…

  • George Orwell, Hayvan Çiftliği 

    George Orwell, Hayvan Çiftliği 

    Bugün, bu kitabı yıllarca okumamış ve duyduğumda dikkate almamış olduğum için gerçekten şaşkın ve üzgünüm. Birkaç gündür okullar tatil olduğu için Can evdeydi ve onunla ilgilenmem gerekirken, kitabı sabah başlayıp akşam bitirebildim. Uzun zamandır okuduğum kitaplardan zevk alamazken, “Hayvan Çiftliği” hızlıca bitip kafamda birçok düşünceyle beni baş başa bıraktı. Kitabın dili oldukça sade ve hikâye…

  • Hakkını Vermeliyim Güzel Urla

    Hakkını Vermeliyim Güzel Urla

    Bir önceki Urla deneyimine dair yazım bir seyahat yazısı olmadığından, farklı bir bakış açısıyla yorumlamıştım. Güzel Urla’nın hakkını vermek isterim, özellikle de bağ yolu ile adeta parlamaya başlamış bir yıldız gibi diyebilirim. Bizi bilen bilir, eşimle bir seyahate gidiyorsak öncesinde kaçırmak istemediğimiz yerleri açık kapalı günlerini saatlerini bile çalışırız. Sonrası nasip kısmet tabi. Günün sonunda…

  • Sahil Kasabasında Huzur Arayışı: Hayaller ve Gerçekler

    Sahil Kasabasında Huzur Arayışı: Hayaller ve Gerçekler

    Büyük şehir insanının malum sendromları vardır, özellikle de beyaz yakalı çalışanların. Ah, beyaz yakalı… Şehrin trafiğinden şikâyet eder, işyerinin stresinden yakınır ama elinde kahvesiyle işe koşmaktan da içten içe zevk alır. Hep bir sahil kasabasına taşınıp huzur bulma, minik bir kafe açarak mutluluğu yakalama hayalleri kurulur. Tebdil-i mekânda ferahlık vardır elbet, ancak bu tür karar…

  • ‘Gidenle gidilmiyor’ derler…

    ‘Gidenle gidilmiyor’ derler…

    Sevdiklerini göremeden de sevmeye devam edebiliyormuş insan. Rahmetli anneannem ve dedemi kaybedeli yıllar olmasına rağmen onlara duyduğum sevginin hiç azalmadığını, belki de daha da derinleştiğini fark ediyorum bugün. Dostlarımız, bir yakınımızı kaybettiğimizde, “gidenle gidilmiyor” derler. Yani, sen yaşamaya devam edeceksin, kendini bu kadar hırpalama diyerek güç vermeye çalışırlar bize. Doğru, biz kalanlar yaşamaya devam ediyoruz….